Bültenimize Kaydol

Pornom ne zaman çıkacak?

Deepfake Tehlikesi: Gerçek ile Sahteyi Ayırmak Zorlaşıyor

Eskiden sahte videolar oluşturmak, profesyonel efekt ekipleri, büyük bütçeler ve uzun süreler gerektirirdi. Bugün ise yalnızca bir yapay zeka modeli ve birkaç fotoğraf  bu işlem için yeterli! Artık bir görüntünüzü internete yüklemiş olmanız bile, başkalarının bilginiz dışında oluşturulmuş sahte videolarda, görüntülerinizi kullanabileceği anlamına gelebilir. Kendi görüntünüze ve sesinize sahip, ancak size ait olmayan içeriklerin yayılması, dijital kimliğiniz adına risk teşkil etmektedir. Bu tip sorunlarla karşılaşmamak için teknoloji alanındaki farkındalığımızı artırmamız şart. O halde bugünkü konumuz olan deepfake teknolojisini biraz daha yakından inceleyelim…

Deepfake, yapay zeka ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak gerçekçi sahte içerikler oluşturma teknolojisidir. Genellikle derin öğrenme algoritmaları ve Generative Adversarial Networks (GANs) adı verilen sistemler ile geliştirilir. Bu teknoloji, bir kişinin yüzünü ve sesini alıp başka bir video veya ses kaydına entegre edebilmekte, bazen de tamamen gerçek gibi görünen içerikler yaratabilmektedir.

Deepfake teknolojisi başlangıçta eğlence ve sanat için bir yenilik olarak görülse de zamanla dolandırıcılık, dezenformasyon ve özel hayatın ihlali gibi ciddi tehditlere yol açan bir araç haline geldi. 2017 yılından itibaren hızla gelişen deepfake, artık bir kişinin yüzünü ve sesini herhangi bir videoya neredeyse kusursuz bir şekilde entegre edebiliyor. Bu durumda, sahte ile gerçeği ayırt etmek giderek zorlaşıyor.

GANs ile üretilmiş portre örnekleri


Deepfake Pornografi ve Dijital Kimlik Tehdidi

Deepfake teknolojisinin en tehlikeli kullanım alanlarından biri pornografik içerikler… Özellikle kadınları hedef alan sahte videolar, izinsiz şekilde oluşturulup yayılabiliyor ve mağdurlar için ciddi psikolojik ve hukuki sonuçlar doğurabiliyor. Önceden yalnızca ünlüler bu tehditle karşı karşıya kalırken, artık herhangi bir sosyal medya kullanıcısı da potansiyel kurban olabilme riskini taşıyor. Bir fotoğrafınızın bile yeterli olduğu bu çağda, dijital kimliğinizi korumak her zamankinden daha zor!

Bu tür içeriklerin oluşturulması ve yayılması, yalnızca bireysel mağduriyetler yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda güven krizine de yol açıyor. Artık gördüğümüz hiçbir şeye tam anlamıyla güvenemiyoruz. Bu da dezenformasyonun ve dijital manipülasyonun önünü açarak, toplumda büyük çaplı yanılgılara sebep olabiliyor.

Gerçekleşen Olaylar ve Gelecekteki Riskler

Zarar verme amacı güden kişiler, yalnızca bir fotoğrafınızı kullanarak sizi hiç yapmadığınız bir konuşmayı yaparken ya da bir suça karışmış gibi gösterebilir. Hatta, günümüzde deepfake yüzünden işinden olan ya da toplumdan dışlanan mağdurlar ortaya çıkmaya başladı bile.

2022 yılında bir kadın, deepfake yöntemiyle üretilmiş sahte pornografik görüntüleri nedeniyle büyük bir linç kampanyasına maruz kaldı. İçeriğin sahte olduğu kanıtlansa bile, sosyal medyada yayılan içerikleri durdurmak neredeyse imkânsız hale geldi. Bir başka vakada ise, bir hacker grubu, şirket CEO’sunun sahte ses kaydını oluşturarak çalışanları yanıltıp sahte bir transfer talimatı verdirdi ve milyonlarca dolarlık kayba yol açtı.

Gelecekte, deepfake’in çok daha güçlü hale gelmesiyle birlikte, kimlik sahtekarlığı, dolandırıcılık ve siyasi manipülasyon gibi tehditlerin daha da artacağı aşikar. Sahte bir video ile hedef alınan kişinin itibarını yok etmek, yalan haberlerle toplumu kışkırtmak ya da sahte ses kayıtlarıyla insanları dolandırmak mümkün hale gelecek. 

Bu tür olayların önüne geçmek için yalnızca bireysel önlemler almak yeterli olmayabilir, ancak bilinçli hareket etmek ve dijital ayak izimizi kontrol altında tutmak büyük önem taşımaktadır. Paylaştığımız her görselin ileride nasıl kullanılabileceğini düşünmek, dijital güvenliğimizi sağlamak adına kritik bir adım olabilir. Yapay zeka destekli sahte içeriklerin daha da gelişeceği bir dünyada, gördüğümüz ve duyduğumuz her şeye sorgulayıcı bir gözle yaklaşmak, dijital çağın en kritik becerilerinden biri olacak.

Deepfake Tehlikesine Karşı Bireylerin Alabileceği Önlemler

Peki ne yapacağız? Deepfake içeriklerinin yarattığı risklere karşı bilinçli olmak ve dijital güvenliğimizi artırmak şart. İşte kendimizi korumak için alabileceğimiz bazı önlemler:

  1. Medya Okuryazarlığını Geliştirin: Deepfake içeriklerini nasıl tespit edeceğinizi öğrenin. Anormal yüz hareketleri, göz kırpmama, dudak senkronizasyon bozuklukları gibi işaretleri fark edebilirsiniz.
  2. Kişisel Verilerinizi Koruyun: Sosyal medyada yüzünüzün net olduğu görselleri sınırlı tutun. Özellikle herkese açık profillerde paylaştığınız içeriklerde dikkatli olun.
  3. Şüpheli İçeriklere Karşı Duyarlı Olun: Paylaşmadan önce doğruluğunu araştırın. Yanlış bilgi ve sahte içeriklerin yayılmasına katkıda bulunmamak kritik önem taşır.
  4. Dijital İz Kontrolü Yapın: Adınızı ve görüntülerinizi internette düzenli olarak kontrol edin. Sizinle ilgili sahte içerikler olup olmadığını takip etmek, erken müdahale şansı tanır.
  5. Siber Zorbalığa Karşı Harekete Geçin: Deepfake mağduru olursanız, yetkili mercilere ve sosyal medya platformlarına başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep edin.
  6. Bilinmeyen Uygulamalara ve Bağlantılara Dikkat Edin: Kimlik avı saldırılarından korunmak için yüzünüzü veya sesinizi bilinmeyen platformlara yüklemekten kaçının.

Yaklaşan tehdit karşısında bireysel bilinçlenme ve teknik önlemler almak, bu konudaki en büyük önceliğimiz olmalıdır. Kullanıcıların medya okuryazarlığını artırması, paylaşılan içeriklerin doğruluğunun sorgulanması ve şüpheli görselleri veya videoları analiz eden araçların kullanması, dezenformasyonla mücadelede önemli adımlardır.

Ancak bu sorunun yalnızca bireysel önlemlerle çözülmesi mümkün değildir. Toplum olarak ortak bir bilinç geliştirmek ve deepfake’in etik dışı kullanımını engelleyecek yasal düzenlemeler getirmek hayati önem taşımaktadır. Hukuki çerçevenin güçlendirilmesi, deepfake içeriklerin kötü niyetli kullanımını caydırıcı hale getirebilir.

Etik kullanımın teşvik edilmesi, teknoloji şirketlerinin sorumluluk alması ve kamu kurumlarının bu alandaki politikaları güçlendirmesi, dijital çağda güvenli bir iletişim ortamı oluşturmak için kolektif bir çaba gerektirir. Sonuç olarak, deepfake’in sunduğu fırsatları değerlendirirken, risklerine karşı da bilinçli hareket etmek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde güçlü bir savunma mekanizması oluşturacaktır. Aksi takdirde, gerçeğin yerini manipülasyon aldığında, toplumsal güvenin yıkılması kaçınılmaz olacaktır.



https://en.wikipedia.org/wiki/Generative_adversarial_network

https://www.youtube.com/watch?v=E7hwoDHfU28
https://edition.cnn.com/2024/02/04/asia/deepfake-cfo-scam-hong-kong-intl-hnk/index.html

Kaydol
Her zaman güncel kalmak için e-posta listesine katılın.